Kayıtlar

2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

12 EYLÜL DARBESİ ÖNCESİ YAŞANAN OLAYLAR

Resim
12 Eylül 1980 günü Türkiye yeni bir darbe ile uyanmıştı. Darbeyle birlikte hukuk rafa kaldırıldı ve uzun yıllar izleri silinmeyecek yaralar açıldı. 12 Eylül Darbesi'ne giden süreç, yakın tarihimizin en karanlık yıllarıydı. Birbiri ardına suikastler yaşanıyor, bombalar patlıyordu. Toplumun tüm kesimlerinde kutuplaşma hakimdi. 12 Eylül Darbesi'ni iyi bir şekilde analiz edebilmenin yolu, darbe öncesinde yaşananları incelemekten geçiyor. 3 Ocak 1977:   Gaziantep Lisesi'nde yaşanan çatışmada 20 öğrenci ve 6 polis yaralandı. 7 Ocak 1977:   Gaziantep'te çıkan olaylarda 7 kişi yaralandı, 200 kişi gözaltına alındı. Artvin'de bütün liseler tatil edildi. 24 Ocak 1977:  İstanbul Teknik Üniversitesi açıldı, fakat çıkan olaylar sebebiyle ders yapılamadı, okul boşaltıldı. Farklı üç ilde bir öğretmen, bir öğrenci ve bir işçi öldü. Adalet Partisi'nden bir milletvekili, olaylara karışan erkeklerin ve kızların askere alınmasını istedi.

İzmir Ne Zaman İşgal Edildi?

Resim
Hab ertürk  ekranlarında  Pelin Çift 'in sunduğu " Öteki Gündem " programının bu haftaki konukları, Araştırmacı-Yazar  Hulki Cevizoğlu  ile  Radikal gazetesi  yazarı  Ayşe Hür  oldu. Programın iki konuğu arasında İzmir'in işgali konusunda görüş ayrılığı yaşandı. Ayşe Hür, " İzmir'e ilk 9 Kasım'da asker çıkarıldı " dedi. Buna karşılık Hulki Cevizoğlu ise bu tarihin 15 Mayıs 1919 olduğunu söyledi.  Ayşe Hür, İzmir'in işgaliyle ilgili olarak konuşmasını şu şekilde sürdürdü:  " 9 Kasım 1918'de İzmir'e ilk işgal kuvvetlerinin askeri temsilcisi gelmiştir. Herkes de memnun olmuştur. İttihat ve Terakki'den yılmış olan halk ve oradaki gazetelerin hepsi 'iyi oldu' demiştir. Ta ki 15 Mayıs'taki resmi işgale kadar ." Programın devamında Ayşe Hür, İngilizlerin Osmanlı topraklarını işgal düşüncesiyle ilgili olarak şunları söyledi: " Britanya İmparatorluğu içerisindeki çeşitli karar alıcıları uzun süre

İkinci Mahmut'un Kısaca Hayatı

Resim
İkinci Mahmut, 20 Temmuz 1785 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Birinci Abdülhamit, annesi ise Nakşidil Sultan'dır. Babası Birinci Abdülhamit'i kaybettiğinde henüz 4 yaşındaydı. Bu tarihten sonra amcası Üçüncü Selim, onun eğitimi ile bizzat ilgilendi.  İkinci Mahmut 1807 yılında başlayan Kabakçı Mustafa İsyanı'nın ardından Üçüncü Selim tahttan ayrıldı. Bu sırada çıkan olaylar sonucunda Üçüncü Selim öldürüldü, Şehzade Mahmut ise son anda kurtuldu. 28 Temmuz 1808 tarihinde tahta oturmuşsa da yaşadığı bu olaydan oldukça etkilendi. İkinci Mahmut, tahta çıktığında ilgilenmesi gereken birçok sorun vardı. Bir yanda Osmanlı-Rus Savaşı, bir yanda Vahabi ve Sırp isyanları, bir yanda da Yeniçeri askerler ile Alemdar Mustafa Paşa'nın askerleri arasında yaşanan çekişme... İKİNCİ MAHMUT DÖNEMİNDE YAPILAN YENİLİKLER İkinci Mahmut, bu meseleleri hallettikten sonra büyük bir yenilik hareketine girişti: 1.) Posta teşkilatı kuruldu. 2.) İlköğretim mec

LOZAN ANTLAŞMASI ZAFER Mİ, HEZİMET Mİ?

24 Temmuz 1923 'te imzalanan Lozan Antlaşması ,   uzun yıllar boyunca tartışmalara neden olmuştur. Bir kesim Lozan Antlaşması 'nı bir " zafer " olarak görürken, diğer bir kesim ise " hezimet " olarak görmekte. Bu şekilde değerlendirmelerin çıkmasına da bazı sorular neden olmakta. Lozan Antlaşması 'nın gizli maddeleri var mı? Lozan Antlaşması 'nda Musul'u alamaz mıydık? ABD , neden Lozan Antlaşması 'nı imzalamadı? Ege Adaları 'nı Lozan Antlaşması 'nda mı kaybettik? Sorular bu şekilde uzayıp gitmekte... Biz de Türkiye'de konu üzerine araştırma yapan önemli isimlerin görüşlerini derledik. * Habertürk gazetesi yazarı Murat Bardakçı , köşesindeki yazısında   Lozan Antlaşması konusunda yıllardan beri süregelen soru işaretlerini cevaplamıştı: "Hiç uzatmadan söyleyeyim: Lozan'da mümkün olan her şey yapılmıştı, savaştan galip ama son derece yorgun çıkmış olan Türkiye, alabileceği her şeyi almıştı!&quo

ATATÜRK VE ADNAN MENDERES

Resim
Türk siyasi hayatının unutulmaz liderlerinden Adnan Menderes 'in siyaset yolculuğu, Fethi Okyar 'ın öncülüğünde kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası ile başlamıştı. Ancak Serbest Cumhuriyet Fırkası  uzun ömürlü olamamış; çok partili hayata geçişin ikinci demesi de başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Serbest Cumhuriyet Fırkası 'nın siyaset yolculuğu kısa sürse de Adnan Menderes'in daha önünde uzun bir yolculuğu vardı. CHP , bu tarihten sonra parti teşkilatında çeşitli düzenlemelere gitti. Celal Bayar , Aydın'a gelerek Adnan Menderes 'le bir görüşme gerçekleştirdi. Menderes 'i bu görüşmede CHP 'ye katılmaya ikna etti. Menderes bu görüşmeyi şu şekilde anlatıyordu: "Bayar, tanıdığım ve saygınlık duyduğum bir kişiydi. Aynı heyette bulunan Vasıf Çınar da İttihat ve Terakki okulundan hocamdı. Onların ısrarıyla CHP'ye girdim. Fikirlerimi orada savunacaktım. O zamana kadar bizimle beraber CHP'ye çekingen davranan arkadaşlarımız da CHP'y

Senarist olmak: Nasıl senarist olunur?

Senaristlik, oldukça meşakkatli bir meslek. Peki, senarist nasıl olunur? Bunun için iyi bir birikim elde etmek yeterli mi? Senarist, bir filmin en önemli unsurudur. Büyük çaba ve emekle filmi yoktan var eden kişidir. Ancak buna karşın hak ettiği karşılığı bulamaz. İzleyicilerin büyük çoğunluğu, izlemeye doyamadıkları dizilerin ya da filmlerin bir yazarının olduğunu unuturlar. Bu nedenle de senaristi ile anılan filmler çok nadirdir. Filmler daha çok başrol oyuncusuyla ya da yönetmeniyle anılır. Senaristler tabiri caizse “öksüz”lerdir. Ya da daha farklı bir şekilde tanımlamak gerekirse, “ görünmeyen kahramanlar ”dır. Aslında her şey onun kalemiyle başlar. Diğer unsurlar ise onun kaleminin ardından gelir. SENARİST ARANIYOR Ülkemizde film ve dizi sektörünün yükselişi senaristlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Her yıl çekilen film ve dizi sayısı inanılmaz bir şekilde artmakta. Bu artışın sonucunda senarist ihtiyacı belirdi. Çünkü, diğe

CEM ERSEVER'İ KİM ÖLDÜRDÜ?

Resim
Cem Ersever Cem Ersever... Bir dönemin en önemli ve en konuşulan askerlerinden biri. PKK'ya karşı verilen mücadelenin bizzat içinde yer aldı. Birçoklarına göre, “ JİTEM'in karakutusu .” * Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis 'in “ uçak kazası ” sonucu ölümünün ardından 17 Mart 1993'de istifa etti. Cem Ersever'in Eşref Bitlis'le olan yakın ilişkisini birçok kişi bilirdi. İstifasının ardından Aydınlık gazetesine yaptığı açıklamalarla çok konuşuldu. “ Üçgendeki Tezgah ” ve “ Kürtler, PKK ve Abdullah Öcalan ” kitaplarını yazdı. Yazdığı kitaplar da Aydınlık gazetesindeki açıklamaları kadar dikkat çekiciydi. * 24 Ekim 1993 günü ifade vermek üzere Ankara'ya gitti, ancak bir daha kendisinden haber alınamadı. Yaklaşık iki hafta boyunca kimse Cem Ersever'e ulaşamadı. 4 Kasım 1993'de elleri arkadan bağlanmış bir şekilde cesedi Ankara Elmadağ'da bulundu. Peki kim ya da kimler öldürmüştü Cem Ersever'i

KORE SAVAŞI

Resim
   Kore Savaşı , Güney Kore ile Kuzey Kore arasındaki husumete, bağlı oldukları blokların da girmesiyle yaşanan bir savaştır. Savaş, 1950 yılında başladı ve yaklaşık 3 yıl sürerek 1953 yılında sona erdi. Bu savaş, " Batı Bloku " ile " Doğu Bloku " arasında yaşanan ilk savaş olarak lanse edilir.    Kore'nin hakimi, İkinci Dünya Savaşı 'na kadar Japonya idi. Savaşta Japonya'nın ağır bir yenilgi alması üzerine Kore, Japonya'nın hakimiyetinden çıktı. Ülkenin yeni hakimi , savaşı kazanan ABD ve Sovyetler Birliği oldu. ABD ve Sovyetler Birliği, ülkeye kendi politikaları doğrultusunda yöneticiler atadılar. Ülke fiilen, Sovyetler'e bağlı yönetim ve ABD'ye bağlı yönetim olmak üzere ikiye bölündü. 38 enlem de sınır oldu.    Kuzey Kore, 1950 yılında Güney Kore'ye saldırmış ve sınırlarını genişletmişti. Bu durum ABD'nin tepkisini çekti. Kuzey Kore'nin bu saldırısında Çin ve Sovyetler Birliği'nin de etkin rol oynadığını

UNUTULMAZ KOMUTAN FAHREDDİN PAŞA

Resim
       Fahreddin Paşa , 1868 doğumludur. İsmini tüm cihana duyuran olay ise Birinci Dünya Savaşı'nda meydana geldi. Fahreddin Paşa , Birinci Dünya Savaşı sırasında, İngilizlerle birlik olan Şerif Hüseyi n'in başlattığı isyana karşı başarılı mücadelesiyle tanındı. Bu mücadele tarihe, " Medine Müdafaası " olarak geçti. Fahreddin Paşa'da buradaki mücadelesinden ötürü, bu tarihten itibaren " Medine Müdafii " olarak anıldı. İngilizlerin bölgedeki ajanı Lawrence ise ona " Çöl Kaplan ı " diyordu.     Fahreddin Paşa , Medine 'ye, Cemal Paşa 'nın emriyle gönderildi. Şerif Hüseyin 'in İngiliz desteğiyle başlattığı isyanla birlikte, buradaki birliğin başına geçti. Burada başarılı mücadeleler verdi.     Savaş sonunda İngilizler tarafından esir alındı. Mısır 'a ve Malta 'ya sürgüne gönderildi. Yaklaşık 2 sene sonra ise sürgünden kurtuldu. Sürgünden sonra Anadolu'ya geldi ve Milli Mücadele 'ye katıldı. Bu mücadeled

KURTLAR VADİSİ PUSU'DAKİ KARA KARAKTERİ GERÇEKTE KİM?

Resim
Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde usta oyuncu Hakan Boyav 'ın canlandırdığı “ Kara ” karakteri son zamanlarda fenomen oldu. Karakter seyirci tarafından oldukça sevildi. Bunda karakteri oluşturan senarist kadar Hakan Boyav'ın oyunculuğu da etkili oldu. Ancak bu iki sebep dışında başka bir sebep daha var; en az bunlar kadar önemli. Seyirci,  “ Kara ” karakterinde bazı gerçeklikler seziyor. Kurtlar Vadisi Pusu senaryo ekibinin , yaşanmış olaylardan sık sık etkilenmesi, bu seziyi kuvvetlendiriyor. Nitekim, gerek ilk serisi olan Kurtlar Vadisi 'nde gerekse Kurtlar Vadisi Pusu 'da gerçeklerden esintiler oldukça çok gördük. Hatta bir ara devletin içinden “ birilerinin ” kulaklarına bazı bilgiler fısıldadığı yolunda iddialarda bulunuldu. İplikçi Nedim, Laz Ziya, Aslan Akbey, Aron Feller, Şevko, İskender Büyük, Davut Tataroğlu ve Tuncay Kantarcı gibi dizideki karakterlerin gerçek kişilerden esinildiği yolunda güçlü kanaatler mevcut. Bu kanaatleri doğrulayacak noktala

DEVLET BAHÇELİ'NİN KISACA HAYATI

1948 yılında Osmaniye'de doğdu. Fettahoğulları adlı bir Türkmen ailesine mensuptur.  Liseyi Ata Koleji'nde okumuştur. Bu yüzden ülkücü camia içerisinde " Kolejli " olarak tanınmıştır. 1. Ordu Komutanı Cemal Tural'ın eşi Suna Tural, bu okulda edebiyat hocasıydı. Ankara İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi 'nde lisans eğitimini tamamlamıştır. Bu sırada Ülkü Ocakları'nın kurucu ekibinde yer aldı. Türkiye Milli Talebe Federasyonu Genel Sekreterliği görevinde bulunmuştur.(1970-1971 yıllarında) Siyasi kariyeri kadar eğitim kariyeri de iyiydi Bahçeli'nin.  Nitekim üniversiteden mezun olduktan sonra, okulunda asistan olarak kaldı. Ülkücü Maliyeciler ve İktisatçılar Derneği 'nin (ÜNAY) kurucuları arasında yer aldı. 1987'de Milliyetçi Çalışma Partisi'nin Genel Sekreterliğine getirildi. Türkeş'in ölümü üzerine de Milliyetçi Hareket Partisi'nin başına geçti ve hala da bu görevi sürdürüyor.

İSTANBUL'UN FETHİNİN NEDENLERİ

Resim
İstanbul'un fethinin nedenleri şunlardır: İstanbul'un işlek kara ve deniz ticaret yolları üzerinde bulunması Asya ile Avrupa'yı birleştiren stratejik bir bölge olması Hz. Muhammed'in(SAV) İstanbul'un fethini müjdelemesi ve fethi gerçekleştiren komutanı övmesi Bizans'ın Osmanlı şehzadelerini ve Anadolu beylerini kışkırtması Bizans'ın Avrupa ülkelerini, Osmanlı'ya karşı kışkırtması Toprak bütünlüğünün sağlanmak istenmesi

MİT'e nasıl girilir?

Resim
Ülkemizde bazı kişiler hem ülkesi için verilen mücadelenin içerisinde yer almak hem de üst düzey bir kurumda çalışabilmek ümidiyle  MİT 'in kapısını aşındırır. Ancak, kurumun doğası gereği mevcut olan " gizlilik prensibi "nden ötürü herkes  personel alımı konusunda sınırlı bilgilere sahiptir. Peki, " MİT'e nasıl girilir? " MİT, aradığı personeli kendisi mi bulur, yoksa başvuru esasına göre mi personel tedarik eder?  Bu soruların cevabı için en doğru kaynak, MİT'in resmi web sitesi dir. Burada personel alımı konusunda çok net açıklamalar bulunuyor.  MİT personeli olabilmek için en öncelikli şart, 4 yıllık örgün eğitim veren bir üniversite den mezun olmaktır. Maalesef burada "örgün" ifadesinin özellikle konulması, açık öğretim mezunlarının başvuru yapmasını engellemekte. Fakat " Arapça Dil Uzmanı " pozisyonunda görev yapmak isterseniz, lise ve dengi okuldan mezun olmanız yeterli olacaktır.  Üniversite şartını yerine geti

12 EYLÜL DARBESİ ÖNCESİ VAZİYET

1 Şubat 1979 Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, Mehmet Ali Ağca tarafından öldürüldü. 10 Eylül 1979 Türkiye İşçi Parti'li Ceyhun Can öldürüldü. 19 Eylül 1979 Malatya Ülkü Ocakları eski başkanı Mürsel Karataş öldürüldü. 3 Aralık 1979 MHP'li yazar Kemal Fedai Coşkuner kurşunlanarak öldürüldü. 7 Aralık 1979 İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim üyelerinden Cavit Orhan Tütengil öldürüldü. 11 Nisan 1980 MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak, Devrimci Sol militanları tarafından öldürüldü. 24 Haziran 1980 MHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Ali Rıza Altınok kızıyla birlikte öldürüldü.Bu arada Altınok'un kızı 16 yaşındaydı.( THKP-C/MLSPB bu eylemi şöyle üstleniyordu: "Rami'de Gaziosmanpaşa MHP İlçe Başkanı Emekli Binbaşı Ali Rıza Altınok ile MHP kadın kolları başkanı Fahriye ve Nilgün Altınok'u ölümle cezalandırdık."Ölümle cezalandırdık dediği; 16 yaşındaki Nilgün Altınok'un suçu, Ali Rıza Altınok'un kızı olması m

DEMOKRAT PARTİ'NİN İCRAATLARI

Demokrat Parti , siyasi tarihimizdeki önemini her daim korumuştur. Bu önemi kazanmasında en önemli etkenlerden biri de, çok partili siyasi rejimimizin ilk hükümeti olmasıydı. Gerçi 1946 seçimleriyle çok partili bir rejime adım atmıştık. Ancak yapılan usulsüzlükler (açık oy gizli tasnif vs. gibi) bu seçimlerin meşruiyetini zayıflatmıştır. Bu yüzden ben ve benim gibi düşünen birçok kişi, çok partili rejime geçiş tarihi olarak 1950 seçimlerini kıstas alır. Neyse... 1950 seçimlerinden sonra iktidara gelen Demokrat Parti , 27 Mayıs 1960 darbesine kadar ki 10 yıllık süreçte Türkiye için önemli hizmetlerde bulunmuştu. Neydi bu hizmetler? Hatırlayalım bakalım... DP, Van'da 33 köylüyü kurşuna dizen Mustafa Muğlalı'yı tutuklamıştır. DP, Osmanlı hanedanına sahip çıkmıştır.Bunun üzerine ilk gelen hanedan üyeleri Abdülhamit'in eşi ve kızıdır .Menderes bizzat bu işin üstüne düşmüştü.Hatta eşi de.Eşi Berrin Hanım, Abdülhamit'in eşinin ve kızının kaldığı evin kirasını ö